8 Aralık 2014 Pazartesi

Wulong ya da Oolong – Çin’in Güneyinden ve Tayvan’dan Kupalarımıza Ulaşan Lezzet


Çince kursuna giderken, Çinceyi ve Çin kültürünü sevmeme neden olan, 15 yıl Tayvan’da yaşamış –ama her anlamda gerçekten yaşamış- Çince hocam Serdar Laoshi’dan duymuştum ilk kez Çin’in güneyindeki Fujian’i. Dağlık bir alan olduğu için çayı da kızları da çok güzeldir” demişti. Dağ-çay-kız üçgeni arasındaki bağlantıyı tam kuramamıştık ki kendince öncelikli konudan başlayarak açıkladı, dağlık bir alan olduğu ve zamanında ulaşım zor olduğu için Fujian’e, farklı bölgelerden insanlar bölgeye gelmemiş, bir anlamda kızlar Hocamın deyimiyle “dağlı”ya özgü güzelliklerini koruyabilmişti. İkincisi ve onun için göreli olarak daha az önemli olan çay konusunda ise güneyde dağlık alanda yetişen çay, iklimin de etkisiyle bölgenin floral kokusunu bir anlamda içine çekmiş oluyordu, o yüzden çok güzel ve özel bir tadı vardı.

Sonraları Çin’e 5-6 kez iş için gitmiş olmama rağmen, Fujian’e gitme fırsatım hiç olmadı ama Fujian ve Tayvan orijinli oolongu (wulong farklı okunuşu ama aynı şey) deneme şansı buldum.



Öncelikle daha önce de belirtmeye çalıştığım gibi çayların kategorize edilmesinde oksidasyona ne derece maruz kaldığını hatırlamakta fayda var. Bu noktada, oolong, yeşil çay ile siyah çay arasında yarı-oksidize olmuş bir tür olarak kabul ediliyor. Ancak, oolongun ne derece oksidize olduğu, onun yeşil çay ya da siyah çaya yakınlığını belirliyor. Literatürde, genellikle %30 ile %50 arasında oksidize olmuş oolonglar yeşil çaya, %70 üzerinde oksidize olmuş oolonglar ise siyah çaya yakın oolong olarak kabul ediliyor. Yeşil çaya yakın oolonglar daha floral ve hafif bir aromaya sahipken, siyah çaya yakın oolonglarda daha odunsu, sert bir tat dolaşıyor damaklarda..

Oolong damaklarımıza ulaşmadan önce diğer çay çeşitlerine göre zahmetli bir süreçten geçiyor. Zira, çay yapraklarını saplarından ayırmak başlı başına bir iş! Bir çay emekçisinin 12 kilogramlık çay yapraklarını sapından ayırması 10 saatten daha fazla vaktini alıyor. Sap kısmı ayrıldıktan sonra da 12 kilogramlık çay yaprağının kütlesi 9,4 kilograma iniyor.

Bizim evdeki yeşil çaya yakın oolong Tayvan menşeli ve “high mountain wulong” (gaoshan wulong - 高山乌龙 ) olarak biliniyor. Son derece hafif, çiçeksi bir aroması var. Akşam yemeklerinden sonra da keyifle içmek mümkün..




Evdeki bir diğer oolong çeşidimiz ise Fujian kökenli ginseng oolong (renshen wulong - 人参乌龙 ). Esasen Kore’de ünlü ve yaygın olarak kullanılan ginseng kökleri ile meyan kökünün toz haline getirilip çay yaprakları ile karıştırılması sonucunda elde ediliyor. Siyah çaya çok daha yakın sert ve odunsu bir tadı var. Gece uyanık kalmak isteyenler ile sabaha zinde bir başlangıç yapmak isteyenler için tavsiye olunur :)





Farklı sürelerde olmak koşuluyla, oolong çay yapraklarının birkaç kez demlenerek içilmesi mümkün. Demlenmeden önce kapalı ve yuvarlanmış gibi görünen yapraklar açıldığında genişlediği için aslında çok da bereketli bir çay oolong. Bu nedenle çok küçük miktarlar bile keyifli bir tadım için yeterli olacaktır. İlk demlemede 85-90 derecede 4 dakika, ikinci, üçüncü demlemede ise sırasıyla 6 ile 10 dakika arasında demlenmesini beklemek gerekiyor.

Sağlığa ve mutluluğa kalkan fincanlara :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder