Çince kursuna giderken, Çinceyi ve Çin kültürünü
sevmeme neden olan, 15 yıl Tayvan’da yaşamış –ama her anlamda gerçekten
yaşamış- Çince hocam Serdar Laoshi’dan duymuştum ilk kez Çin’in güneyindeki
Fujian’i. “Dağlık
bir alan olduğu için çayı da kızları da çok güzeldir” demişti. Dağ-çay-kız
üçgeni arasındaki bağlantıyı tam kuramamıştık ki kendince öncelikli konudan
başlayarak açıkladı, dağlık bir alan olduğu ve zamanında ulaşım zor olduğu için
Fujian’e, farklı bölgelerden insanlar bölgeye gelmemiş, bir anlamda kızlar
Hocamın deyimiyle “dağlı”ya özgü güzelliklerini koruyabilmişti. İkincisi ve
onun için göreli olarak daha az önemli olan çay konusunda ise güneyde dağlık
alanda yetişen çay, iklimin de etkisiyle bölgenin floral kokusunu bir anlamda
içine çekmiş oluyordu, o yüzden çok güzel ve özel bir tadı vardı.
Sonraları Çin’e 5-6 kez iş için gitmiş olmama
rağmen, Fujian’e gitme fırsatım hiç olmadı ama Fujian ve Tayvan orijinli
oolongu (wulong farklı okunuşu ama aynı şey) deneme şansı buldum.
Öncelikle daha önce de belirtmeye çalıştığım gibi
çayların kategorize edilmesinde oksidasyona ne derece maruz kaldığını
hatırlamakta fayda var. Bu noktada, oolong, yeşil çay ile siyah çay arasında
yarı-oksidize olmuş bir tür olarak kabul ediliyor. Ancak, oolongun ne derece
oksidize olduğu, onun yeşil çay ya da siyah çaya yakınlığını belirliyor.
Literatürde, genellikle %30 ile %50 arasında oksidize olmuş oolonglar yeşil
çaya, %70 üzerinde oksidize olmuş oolonglar ise siyah çaya yakın oolong olarak
kabul ediliyor. Yeşil çaya yakın oolonglar daha floral ve hafif bir aromaya
sahipken, siyah çaya yakın oolonglarda daha odunsu, sert bir tat dolaşıyor
damaklarda..
Oolong damaklarımıza ulaşmadan önce diğer çay
çeşitlerine göre zahmetli bir süreçten geçiyor. Zira, çay yapraklarını
saplarından ayırmak başlı başına bir iş! Bir çay emekçisinin 12 kilogramlık çay
yapraklarını sapından ayırması 10 saatten daha fazla vaktini alıyor. Sap kısmı
ayrıldıktan sonra da 12 kilogramlık çay yaprağının kütlesi 9,4 kilograma
iniyor.
Bizim evdeki yeşil çaya
yakın oolong Tayvan menşeli ve “high mountain wulong” (gaoshan wulong - 高山乌龙 ) olarak biliniyor. Son derece hafif, çiçeksi bir
aroması var. Akşam yemeklerinden sonra da keyifle içmek mümkün..
Evdeki bir diğer oolong çeşidimiz ise Fujian
kökenli ginseng oolong (renshen wulong - 人参乌龙 ). Esasen Kore’de ünlü ve yaygın olarak kullanılan
ginseng kökleri ile meyan kökünün toz haline getirilip çay yaprakları ile
karıştırılması sonucunda elde ediliyor. Siyah çaya çok daha yakın sert ve
odunsu bir tadı var. Gece uyanık kalmak isteyenler ile sabaha zinde bir
başlangıç yapmak isteyenler için tavsiye olunur :)
Farklı sürelerde olmak koşuluyla, oolong çay yapraklarının
birkaç kez demlenerek içilmesi mümkün. Demlenmeden önce kapalı ve yuvarlanmış
gibi görünen yapraklar açıldığında genişlediği için aslında çok da bereketli
bir çay oolong. Bu nedenle çok küçük miktarlar bile keyifli bir tadım için
yeterli olacaktır. İlk demlemede 85-90 derecede 4 dakika, ikinci, üçüncü demlemede
ise sırasıyla 6 ile 10 dakika arasında demlenmesini beklemek gerekiyor.
Sağlığa ve mutluluğa kalkan fincanlara :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder